ETKİNLİKLER
Geleneksel Yayla Programı
Bizleri buraya toplayan, bir araya getiren Rabbimize hamd ediyoruz. Ve özellikle; bu yaylanın, bu yeşilin, bu havanın, bu suyun, hasılı bizim için cazip olan bütün özelliklerinin, Allah’ın birer ayeti olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Zira dünyaya, çevreye, eşyaya bakarken bütün bunların, bu dünyevi nimetlerin ilahi iradeyi perdeleyebildiğini çoğunlukla gözlemleyebilmekteyiz. Dünya ile, eşya ile vahyin öngördüğü şekilde/doğru ilişki kuramayan, dünyayı kendisi için bir mağaraya dönüştüreceği gibi, eşyanın da esiri olmaktan kurtulamaz.
Her şeyi, her işi şanı yüce Allah ile irtibatlandırmak, O’nun mutlak kudretini görebilmek, O dilemediği sürece hiçbir şeyin gerçekleşemeyeceği gerçeğini yüreklerimize kazıyabilmek, rızasını gözetebilmek sürekli bir zikir halidir şüphesiz.
İçinde bulunduğumuz sıkıntıları, çıkmazları; yapıp ettiklerimizle, sebeplere sarılmak şeklindeki gayretlerimizle, çalışmalarımızla aşacağız elbette. Ancak unutulmamalıdır ki; iktisadi, siyasi, sosyal hangi sahada olursa olsun, bütün bu faaliyetler ancak kesintisiz zikir haliyle sıradan işler olmak kurtulup salih amellere dönüştürülebilir.
Dünyayı, ülkemizi; “Rabbim Allah” diyen herkese mağara dönüştürenler, huzur ve sükun içinde yaşanamaz kılanlar, ilahi yardım ve rahmeti celbedecek, yalnız Allah için işlenen amellerimizden korksunlar. Bu gücümüzün farkına vardığımız gün, kurtuluş günümüz olacaktır.
Abdullah b. Ömer (r.a.) Sevgili Resul’den -selat ve selam üzerlerine olsun- dinlediği ibret dolu hikayeyi şöyle aktarıyor.
“Sizden öncekilerden üç kişilik bir topluluk yola çıkmıştı. Nihayet, gecelemek için bir mağaraya sığınıp içine girdiler. Arkalarından, dağdan büyükçe bir kaya yuvarlanarak mağaranın girişini kapattı.
Bunun üzerine içlerinden biri: “Amellerimizin salih olanıyla, O’ndan başkasının rızasını, hoşnutluğunu bulaştırmadığımız bir işimiz, bir amelimizle Allah’a dua etmemizden başka hiç bir şey bizi bu kayadan kurtaramaz” deyince.
Onlardan biri; “Ey Allah’ım, benim yaşları ilerlemiş, yardımıma muhtaç anne ve babam vardı. Bir gün işlerim için evden, onlardan uzaklaşmak zorunda kaldım. Geç vakit döndüğümde, hemen akşam sütünü sağıp yanlarına gittim, geciktiğim için anne ve babamı uyuyor buldum. Bu arada onlardan önce ne aileme ne de hizmetçilerime akşam sütü içirmeyi istemedim. Bu yüzden onları uyandırmaya kıyamayıp, iki elimde süt kabı şafak sökene değin uyanmalarını bekleye durdum. Allah’ım, eğer bunu rızanı elde etmek için yapmış isem şu kaya yüzünden içinde bulunduğumuz sıkıntıyı bizden gider” dedi. Bunun üzerine kaya dışarıya çıkmaya müsait olmayacak kadar biraz açıldı.
Bir diğeri de; “Ey Allah’ım, benim bir akraba kızı vardı ve onu çok seviyordum, bu yüzden kendisini bana teslim etmesini istedim, fakat kabul etmedi. Sonra kıtlık yılları oldu, bu yüzden yardım talebi için bana geldiğinde, aramızdaki engeli kaldırması şartıyla yardımcı olabileceğimi söyledim. O da çaresiz kabul etti. Nihayet, ona böyle bir durumda sahip olmam nedeniyle işleyeceğim günahtan çekindim ve çok arzu ettiğim halde bırakıp ayrıldım, yaptığım yardımları da kendisine bıraktım. Allah’ım, eğer bunu Senin rızanı elde etmek için yapmış isem şu kaya yüzünden içinde bulunduğumuz sıkıntıyı bizden gider.” dedi. Bunun üzerine kaya biraz daha açıldı, fakat mağaradan hala çıkılacak gibi değildi.
Üçüncüsü de; “Ey Allah’ım, ben bir çok işçi çalıştırdım, ücretini bırakıp giden bir adam dışında ücretlerini de kendilerine eksiksiz vermiştim. Ücretini bırakan adamın parasını sermaye olarak çalıştırdım. Neticede bu paradan bir hayli kar elde ettim. Bir süre sonra adam çıkageldi. “Ey Allah’ın kulu, ücretimi bana öde” dedi, bende kendisine; “Şu gördüğün sürü hepsi senindir” dedim. O da; “Ey Allah’ın kulu benimle alay etme” deyince, “hayır, seninle alay etmiyorum” dedim. O da malları aldı, sürüp götürdü ve hiç bir şey bırakmadı. Allah’ım, eğer bunu senin rızanı elde etmek için yapmış isem şu kaya yüzünden içinde bulunduğumuz sıkıntıyı bizim üzerimizden gider.” Dedi, kaya açıldı ve oradan yürüyüp çıktılar.
Değerli arkadaşlar, Rabbimize sunacağımız salih amellerimizi, salt O’nun rızası için yaptığımız işleri hangi güne saklıyoruz. Niçin bu mağaradan kurtulamıyoruz, ne dersiniz?
Rabbim hepimizi; anne, babasının rızasını ve duasını alan kullarından eylesin. Zinanın her türlüsünden korunabilen salihlerden kılsın. Ticaretinde ve hayatında kul hakkından sakınanlardan, kurtuluşa erdirdiklerinden eylesin.